16 Mayıs 2010 Pazar

Fenerbahçeliler üzülmesin bugün Fenerbahçe kazandı!


Maç sonunda tüm Fenerbahçe camiası gibi üzüldüm, ama karaları bağlamadım. Neden derseniz, esasen bugün Fenerbahçe' nin kurtulduğu gündür. Fenerbahçe bugün sadece şampiyon olamamıştır, ama geleceğini kurtarmıştır. Geleceğini vizyonsuz bir Başkan' dan, poşet bir forvetten, top stop etmeyi dahi beceremeyen Brezilyalılardan, mantıksal reflekslerini kaybetmiş bir Hocadan, 6 senedir doğru düzgün transfer yapamayan bir yönetimden, herşeyden önemlisi bu saydıklarımı HEP DESTEK TAM DESTEK diyerek, yanlış da yapsalar alkışlayan ŞAKŞAKCI zihniyetten kurtulmuştur.

Ey Fenerli; bugün surat asma değil, sevinme günüdür. FB nihayetinde sadece bir şampiyonluk kaybetmiştir, ama geleceğini çapsızlardan, vizyonsuzlardan, uğursuzlardan kurtarma yolunda büyük bir adım atmıştır. Bunu SANA RAĞMEN yapacaktır. Neden mi sana rağmen diyorum?

Ey Fenerli; bugün hiç üzülme. Bugünkü mutsuzluğu sen hak ettin! Bu Başkanı, bu yönetimi baş tacı eden sensin. Sakın şöyle stad yaptılar, böyle tesis yaptılar, hizmetleri büyük, amatör branşlarda şöyle başarılıyız diyerek kendini kandırma! Bu zihniyet seni 12- 13 senedir kandırıyor. 10 milyon Euro' ya Topuz' u, 5 milyona Özer' i, 17 milyon Euro' ya Guiza' yı sana izleten kişilere tepki göstermedin. 13 senede 4 şampiyonluğa, iki tesise tav oldun.

Ey Fenerli; kurumsallaşma diye diye sportif başarısızlığı gelenek haline getiren bir adamı avuçların patlarcasına alkışladın. 35 ' lik bitik Carlos' un, poşet forvet Guiza' nın, Deivid' in formalarını almadın mı? Kötü de oynasalar alkışlamadın mı? Sen 3 maç oynayıp, 20 maç yatan Alex' e sahip çıkmadın mı?

İŞİ SON MAÇA BIRAKAN FUTBOLCULARA SEZON BOYU DESTEK VERMEDİN Mİ? Bu ülkenin en iyi forveti SEMİH kulübede Aziz ve Daum tarafından çürütülürken, buna GÖZ YUMMADIN MI?

Daha neler neler yazılabilir ama gerek yok. Sezon başından beri yazdık zaten. İsteyen yazıları okur ve sezon başından beri ne demek istemişiz görür.

Bu sezonun hikayesi şu: Böyle başa böyle takke. Takke düştü kel gözüktü!

Ey Fenerli; tüm bunlara rağmen seni tebrik ediyorum. HATA YAPTIN; bu başkana ve hocaya, yetersiz futbolculara sahip çıktın. Ama YÜREKLİ bir taraftar olduğunu gösterdin. VEFALI olduğunu gösterdin. KAFANI DEVE kuşu gibi kuma gömerek gerçeklerden kaçma huyun da olmasa, biraz da futboldan anlasan; DÜNYANIN EN ESASLI TARAFTARI olacaksın.

Ey Fenerli; şampiyonluğu neden ikidir son maçta kaçırıyoruz diye düşün biraz. Düşün ki, artık kafanı o kumdan çıkar. Hak ettiğin başarıları sana veremeyecek kadar vizyonsuz kişilerden artık MEDET umma! Sana tesis yapacağım diyene, 3 sene üst üste şampiyon yapacağım vaatlerine kanma! Biraz soru sormayı, muhalefet yapmayı, sorgulamayı öğren.

Bursaspor' a ve Tranzonspor' a tebrikler. Bu sezonun gerçek kahramanı oldular.

Son söz de son 6 SENEDİR kıyasıya eleştirdiğim AZİZ YILDIRIM beyefendiye... Sözünü tutamadın. Onurlu davran ve İSTİFA ET. Sana yakışanı yap ki, sana yakışmayacak bir şekilde yollanma bu kulüpten! Zaten inat edip de koltuğa yapışacak bir halin de kalmadı. Onurlu ve şanlı FB kongre üyeleri ilk genel kurulda gerekeni yapacaklardır.

Bugün FB aslında kazanmıştır...

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Kupayı Hak Eden Kazandı


Maç sonrası pek çok yorum yapıldı. Hemen herkes kupanın kaybından Daum' u sorumlu tutmuş. Bu görüşlere büyük ölçüde katılıyorum, ama bir gerçek var ki gözden kaçmamalı; bugün daha çok pozisyona giren, daha çok isteyen, daha iyi organize olan yani hak eden kazandı..

Trabzon neden kazandı?


Fenerbahçe' den daha fazla koştu, daha istekliydi, daha motiveydi, hocası doğru taktikle sahaya çıkarmıştı, rakibi iyi analiz etmişti, daha az pas hatası yaptı, daha çok şut çekti, vs.vs.. İstatistikler orada, daha fazla söze gerek yok.


Fenerbahçe neden kaybetti?


Bu soruya verilecek 3 cevap var:


1) Sezon başından beri yazdığımız gibi; ileride top tutamayan,rakip eksiltemeyen, takımını ileride tutamayan, rakip ceza alanı içinde dahi giremeyen "poşet forvet" GUİZA israr edilmesi. Daum' un inadı ile Başkan' ın Guiza' yı satma hesapları bugün FB' nin kaybetmesine neden oldu. FB her maç 1 kişi eksik oynuyor. Daha da kötüsü, ileri atılan her top rakibe geçiyor. Bu mantıksızlığa ve bu şuursuzluğa devam edilmesi herkesi hayretler içinde bırakıyor.


2) Özer, Bilica, Emre ' nin inanılmaz düşüşü. Bu üçlü son haftalardakinin akisne bu maçta kendilerinden beklenmeyecek bir performans sergilediler. Özellikle Bilica' nın sıklıkla Umut' u kaçırması sonuca etki etti.


3) FB' li futbolcuların maça konsantre olamaması. Daum' un futbolcularına yeterli motivasyonu sağlamamış olması.


Pek çok yorumcunun aksine Daum' un Emre' yi çıkartmasının büyük hata olmadığını düşünüyorum. FB' nin en iyi futbolcusu olan Emre, belki de FB' deki en kötü maçlarından birisini çıkartıyordu. Ayrıca Deivid gibi top yapabilen, takımı ileri çıkartabilecek bir oyuncuyu denemek hata değldi.


1-0 dan sonra Guiza- Semih değişikliği yapılabilse, hem Alex, hem de takım rahatlayacaktı. Belki de FB rakip sahaya oyunu yıkabilecekti.


3 finalden biri bitti. Kaldı 2. FB bugün daha iyi bir takıma değil, daha çok isteyen bir takıma yenildi. Trabzonspor' u kutlarım.


Hemen akla şu soru gelecek: Bu moral bozukluğu ile lig şampiyonluğu da kaçar mı?


FB' nin Ankaradan 3 puanla döneceğine eminim. Ancak son Trabzonspor maçı için çekincelerim var. Bu son maçta bildiğimiz bir Daum klasiği yaşanabilir. Ancak FB iki maçını alıp şampiyon olsa bile bu sezon taraftarını mutlu etmeyi başaramadı. Hep strese soktu. Son 6-7 hafta hariç hep kahretti. Kupada yine kahretti. Devamlı söylediğim gibi, küçükten büyüğe gidersek; ne Guiza FB' nin forveti, ne Daum FB' nin hocası ne de Aziz Yıldırım sportif başarı sağlayabilecek bir başkan. Bana kızacaklar olacaktır, ama bu "üçü bir aradadan" kurtulmadan, FB taraftarı mutlu olamaz!

Mutluluktan kastım şampiyonluk değildir. Rahmetli İslam Abi' nin dediği gibi; "FB' nin büyüklüğü şampiyonlukla ölçülemez, bu büyüklük başka bir büyüklüktür". Ancak ne başkanı, ne hocası bunu kavramış gözükmüyor. Bu taraftara layık görülen hoca ve forvet bunlar... Şampiyon olamasan da, kupayı alamasan da bari doğru üzgün futbolcular seyrettir. Yazık ki ne yazık.

Adam gibi bir hoca ve doğru düzgün 1-2 transfer ile bu takım UEFA' yı bile zorlayabilecekken, şimdi Bursaspor ile şampiyonluk için çekişiyor. Ama başkan şöyle iyi, böyle kral diyenlere bir lafım olacak; 27 yıldır görmediğiniz kupanın son 12-13 senesi bu BAŞKAN ile geçti.


Bu sene de geçti, haydi önümüze bakalım.

Taraftarın maç henüz 1-0 iken, sahada hiçbir varlık gösteremeyen Guiza' ya yoğun tezahurat yapması bana şunu gösterdi: Semih ve Gökhan gibi iki yetenekli evladımız kulübede çürürken tepki göstermeyen bu zihniyet, Guiza gibi bir futbolcuya her maç her türlü desteği vererek bu tür başarısızlıkları sonuna kadar hak ediyor. Ne zaman ki taraftar bilinçlenir, taraftarlığın sadece bağırıp çağırmak değil yeri geldiğinde doğrular adına muhalefet etmek olduğunu öğrenir, o zaman bu kulübün kaderi değişir!

Evet, hak edenler HAK ETTİĞİNİ aldı diyebiliriz.