30 Nisan 2010 Cuma

Fenerbahçe ligdeki en kritik maçını kazandı

Fenerbahçe belki de bu sezonki en önemli karşılaşmasında, kader maçında Kasımpaşaspor' u yenerek şampiyonluğun en önemli adayı haline geldi. Kasımpaşaspor Fenerbahçe' ye ters gelen bir ekip olmasına rağmen, maç boyu direnç gösteremedi. Ligin flaş ekiplerinden Kasımpaşa' nın tecrübeli hocası Yılmaz Vural, Fenerbahçe karşısında yine ofansif bir taktikle sahaya çıkmayı tercih etti. Bu taktik anlayış Fenerbahçe' nin ve Daum' un ekmeğine yağ sürdü.
Aslında maçın skoruna baktığımızda bu maçın 3, 4 farkla bitmesi gerekirdi. Fenerbahçe' de defans ve orta saha yine her zamanki gibi formda, forvet hattı ise yine her zamanki gibi uyumsuzdu. Guiza yine müsait pozisyonları gole çeviremezken, takımın hücümda tüm topları gereksiz yere Guiza ile buluşturmak istemesi, maçın çok daha erken kopmasını engelledi. Guiza ile ilgili çok yazdık çizdik. Semih veya Gökhan Ünal ile başlanmış olsa, bu Fenerbahçe daha ilk yarı iki ya da üç farkı yapar ve taraftarına rahat bir maç izleme şansı verirdi.
Daum' un israrla Guiza' yı oynatması için iki sebep var.
1) Başkan' ın israrı. Neden? Çünkü başkan Guiza' yı iyi bir fiyata satmak istiyor. Bu sebeple dünya kupasına Guiza' yı hazır göndermek istiyor. Kenarda oturan Guiza' nın milli takımda da forma giremeyeceğini düşündüğünden, oynaması yönünde direktif veriyor. Forvet transferini bilmeyen, beceremeyen Yıldırım, bu büyük transfer hatasını Guiza' yı satarak telafi etmek istiyor.
2) Başkan' ın Semih' e olan kırgınlığı. Semih ile Başkan arasındaki soğukluk, Daum' un Semih' i harcamasına neden oluyor.
Maçta FB, defansif açıdan rakibe pozisyon vermeden, biraz zorlansa da, goller kaçırsa da galip gelmeyi bildi. Fenerbahçe' li futbolcular şampiyonluğun havasına girmişler. Son derece mücadeleci ve agresif oynadılar. Fenerbahçe bu maçları ciddiye aldıkça, rakibinden fazla koştukça, fazla istedikçe kaybetmez. 7 maçtır gol yemeyen bir takım için daha fazla birşey söylemeye gerek yok. Tebrikler.
Bu akşam GS- Bursaspor maçı ligin en kritik 2. 90 dakikası olacak. Üç sonuçta öyle ya da böyle FB' ye yarıyor. Ancak elbette tercih bir beraberlik. İkinci en iyi sonuç ise bir GS galibiyeti olacaktır. Lige müthiş heyecan dalgası devam ediyor.

20 Nisan 2010 Salı

Fenerbahçe şampiyon olur

Derbi maç öncesi yaptığım değerlendirmede, maçın gollü beraberlik veya iki farklı Fenerbahçe galibiyeti ile tamamlanacağını öngörmüştüm. Guiza ve Alex ikilisi ilk yarıda yakaladıkları %100 lük pozisyonlardan birini gol yapsa veya Bobo penaltıyı atsa bu kehanetim büyük ölçüde gerçekleşecekti. Maçın iki iyi savunma takımı arasında olacağını ve zorlu geçeceğini herkes biliyordu. Ancak Denizli' nin bu denli büyük taktik hatalar yapacağını kimse beklemiyordu.

Öncelikle zaten iyi bir takım savunmasına sahip olan Fenerbahçe' ye karşı top becerisi olmayan, defansif 7 oyuncu ile başlamak, ben buraya galibiyet için gelmedim mesajı idi. Üstüne üstük Fenerbahçe maçlarında defansın kabusu olan hızlı Holosko' nun ilk 11 de yer almaması, bu tür defansif ve kontra atağa dayalı futbol oynama amacındaki bir takım adına büyük bir hata oldu.


İlk yarıda resmen Fenerbahçe' nin maçı sürklase ettiğini gördük. Tek kale oynayan Fenerbahçe neredeyse %65' lere yakın bir topla oynama oranı yakaladı. Tek santrafor Bobo' nun topu almak için geriye kadar 20-30 metre gelmesi, maçın gidişatını da ortaya koyuyordu. İlk yarıda Ernst ve Fink ile İbrahim Üzülmez sahada yoktular. Fenerbahçe' de ise Gökhan Gönül ve Topuz sağı, Santos ve Özer solu adeta konrol altına aldılar. Emre- Selçuk ikilisinin de Fink ve Ernst' e üstünlük sağlaması ile Beşiktaş, üç pas üst üste yapamaz hale geldi. Bütün bunların yanı sıra Alex' in form düzeyinin giderek artıyor olması da BJK adına büyük talhsizlik oldu. Alex FB' ye ilk geldiği sezon gibi oynayınca, Fenerbahçe hücumda fazla zorlanmadı. Guiza ve Alex' in kaçırdıkları goller olmasa, FB' nin ilk yarı 3-0 ile tamamlaması içten bile değildi.


İkinci yarıda Denizli' nin hamlesi ile orta alanda güçlenen BJK, FB' yi kendi sahasına hapsetti. Bunda en büyük hata Daum' undu. Daum, un ilk 11' de Semih yerine Guiza israrı Fenerbahçe' yi çok zorluyor. Guiza hayranı! taraftarların ve Daum' un şunu artık görmesi gerekiyor; Guiza ile FB ileride top tutamıyor. Çok güçsüz ve son derece savruk bir oyuncu. Tüm bunların yanı sıra birde o kadar net goller kaçırıyor ki, takımının moralini bozuyor. Ne takım ne de Alex onun golcü özelliklerine güvenmiyor. Oysa Semih oynasa, ileride top tutan, rakibi baskılayan ve hava toplarını alabilecek bir slahınız olacak. Semih' e gerçekten yazık oluyor. Ancak bu haksızlığa önce Başkan, sonra da güzide FB taraftarı çanak tutuyor. Guiza' ya sevgi gösterdikçe, onu ilk 11' deki varlığını kabullendikçe, ondan çok daha iyi futbolcu olan ve kendi evladımız Semih'i kaybediyoruz. Bizden tekrar söylemesi.


Maçta hakem önemli bazı pozsiyon hataları yaptı. Her iki takım adına birer penaltıyı es geçti. Her iki takımdan bazı oyunculara kart göstermesi gerekirken göstermedi. Düzgün bir yönetim ile çok daha keyifli bir maç izleyebilirdik.


Peki şimdi ne olacak? Sene başındaki şampiyonluk favorim olan BJK, şampiyonluk potasından çıktı. GS- Bursaspor maçı ligin kırılma noktası olacak. Bu maçtan çıkacak 3 sonuçta Fenerbahçe' ye yarıyor. Kasımpaşa maçından alınacak bir 3 puan ile şampiyon Fenerbahçe olacaktır tahminindeyim.

16 Nisan 2010 Cuma

Fenerbahçe Beşiktaş Maçı Ne Olur?


Tümünü YaslaAdetimdir, her Fenerbahçe Beşiktaş maçında iddialı bir tahminde bulunurum Bir kısmında fena çuvallarım, bir kısmında oldukça isabetli tahminlerde bulunmuş olurum. Örneğin ligin ilk yarısındaki maç için BJK hayatta kazanamaz demiştim, çuvalladım. Futbolun güzelliği ve heyecanı da burada zaten. Beklenmedik veya olasılık dışı şeylerin varlığı. Örnek, Selçuk' un Galatasaray' a attığı gol.
Maç öncesi yuvarlak yorumlar yapmak kolay. Zor olan köşeli yorum yapabilmek. Net fikir verebilmek. Zaten biz yazarların maç yorumları üç aşağı beş yukarı futbolseverler tarafından bilinen şeyler oluyor. Yazılarımızı okuyanlar, belki daha net bir şeyler söylenmesini bekliyorlar. Topun yuvarlak olduğu bir oyunda, daha köşeli yorumlar bekliyorlar. İşte size köşeli bir yorum.

Bu maçta iki adet sonuç bekliyorum. Ya maç gollü berabere biter (1-1, 2-2), ya da Fenerbahçe 2 farklı kazanır.

Neden mi beraberlik? Çünkü her iki takım da savunmayı iyi yapıyor. Biri ligin en az gol yiyen takımı, diğeri son 4-5 maçta neredeyse gol yememiş, rakiplere pozisyon vermemiş bir takım (kupada yedi). Görünen köy kılavuz istemez. Defanslar iyi, orta sahalarda ise Emre- Selçuk ve Ernst- Fink dengesi mevcut. Sonucu belirleyecek oyuncuları da kilitledin mi, al sana beraberlik.

Yalnız bu beraberliğin pek de golsüz olmayacağı kanaatindeyim. Nedeni şu; her iki taraf da iyi duran top kullanıyor, iyi kontra atak yapıyor. Yalnız bu senaryonun ön koşulu FB' de Gökhan Gönül' ün, BJK' de ise Tello, Ernst ve İbrahim Toraman' ın sahada olması.

Gelelim FB' nin iki farklı kazanacağı tahmine. 2-0 veya 3-1 muhtemel skorlar olabilir. Bu tahminde saha ve seyirci faktörü ile yabancıların bu maça özel konsantrasyon ile çıkacaklarını düşünmem etkili oldu. Gerçekten de FB, geçen sezonun kupa finali ve ilk yarısındaki maçların intikamı için de oynayacaktır. Yönetimin bu konuda özel bir motivasyon vereceğini görmemek imkansız.

FB maçın ilk 30 dakikası içinde sağlam bir baskı kurup, karşı tarafın presini ayağa paslarla kırarark bir gol bulursa, ikinci ve üçüncüyü bulmakta zorlanmaz. Kimse BJK' nin 2-0 gerien gelip 3-2 aldığı Eskişehir maçını örnek vermesin, karşıdaki takım FB. Bu senaryoda tek bir ön koşul var; durumları kritik olan İbrahim Toraman ve Tello' nun forma giymemesi. Diğerleri forma giyse de fark etmez.

Her iki takımdaki sakat oyuncular, taktikler, stratejiler, saha koşulları ve hakem faktörü; bunların hepsi tabi ki önemli ama daha da önemli olan saha içi arzu ve liderlik olacak. Bu konuda FB' yi kendi saha ve seyircisi önünde bir adım önde görüyorum. Önce gollü beraberlik, sonra 2 farklı FB galibiyetini tahmin ediyorum.

5 Nisan 2010 Pazartesi

Fenerbahçe Kayserispor maç analizi


Ligde kritik dönemece girilirken FB, fikstür avantajını iyi kullanmaya devam ediyor. Kendi sahasındaki Trabzonspor ve Beşiktaş maçları hariç zorlu bir maçı kalmayan, hep orta sıralardaki iddiasız takımlar ile karşılaşacak olan FB, bunlardan biri olan Kayserispor' u, sezonun en organize ve istekli futbollarından birisini oynarayak geçmeyi başardı. Esasen son derece genç ve istekli bir rakibe karşı oynayan FB, gerek istek, gerek güç, gerekse de dayanıklılık olarak rakibinin üzerine çıkmayı başararak 3 puanı aldı.

Kayserispor, orta sıralarda, herhangi bir amaç ve iddiası bulunmayan bir takım için beklenecek vasat bir futbol sergiledi. Ancak saha içindeki sertlik düzeyi, Kayserispor' lu futbolcuların maçın başından sonuna dek gereksiz fauller yapmaları bu takıma yakışmadı. Elbette bu faullerin amacı FB' yi sindirmek ve durdurmaktı, ancak hakemin bu sertliğe prim vermemesi gerekirdi.

FB adına en büyük şans hafta içi tek antrenmana katılabilen Guiza' nın sakatlığının nüksetmesi idi. Kendisine acil şifalar dilemekle birlikte, FB' nin yüksek menfaatleri açısından Guiza' nın oynamaması büyük önem taşıyor. Gökhan Ünal, hem akıllı oyunu hem de attığı akıl dolu gol ile FB' nin ilk santraforu olması gerektiğini ortaya koydu. Belki süper bir futbol oynamadı ama Guiza' dan çok daha faydalı bir oyuncu. Daum' a kalsa, Guiza 90 dakikayı tamamlayacaktı ve belki de yine saç baş yolduracaktı.

FB' li futbolcular geç de olsa şunu anlamışlar; Turkcell Super Lig' de maç kazanmak için gol yemeyeceksin. Rakibe pozisyon vermeyeceksin. Kontra atağa maruz kalmayacaksın. İşte son birkaç haftadır yükselişe geçen FB' nin sırrı bu. Defansif oyunu iyi oynamak. Defansif organizasyonlarda hata yapmamak. İyi pozisyon almak ve rakibe sahanın her yerinde basmak. Bunları iyi yaptığınız zaman puan garanti, puanlar almak da yüksek olasılıklı oluyor.

Fenerbahçe, elindeki kadro yapısına göre en iyi taktikle oynuyor. Burada Daum' un hakkını vermek gerek. Ligin ikinci yarısında başlayan düşüşün sebeplerini iyi analiz etti ve çözüm üretti. Son haftalarda gelen başarılı sonuçlar ile de şampiyonluğa inanmaya başladı. Bu durum, futbolcuları da etkiledi ve onlar da inanmaya başladılar. Şimdi de aynı inancı taraftardan bekliyorlar. Tüm bunlara ve alınan başarılı sonuçlara rağmen, hala sezon başından beri ortaya koyduğum iddiaların arkasındayım;

1) Daum FB' nin beklentilerini karşılayacak bir hoca değildir.

2) Bu kadro, Türkiye' de idare etse de, Avrupa' da iş yapabilecek düzey ve kapasitede bir kadro değildir.

FB önümüzdeki haftayı maçsız geçecek ve 3 puanı havadan almış olacak. Maç yapmamak bence bir dezavantaj. Futbolcu maçla form tutar. Hele de takım yükselişe geçmişken bu bir haftalık ara pek de hayırlı gözükmüyor. Bu arayı çok çalışarak geçirmek ve motivasyonu asla kaybetmemek gerek. Burada Başkan ve Yönetime büyük görev düşüyor. Disiplin kaybını önlemeliler.