25 Ekim 2009 Pazar

Derbinin Hikayesi: Öğrenilmiş Çaresizlik!

Psikolojide bir kavram var; öğrenilmiş çaresizlik. Organizmanın davranışlarıyla olumsuz bir sonucu kontrol edemeyeceğini öğrenmesinden sonra, davranışlarıyla olumsuz sonucu ortadan kaldırabileceği durumlarda gereken çabayı gösterememesi olarak tanımlanıyor. Karışık gibi duruyor ama mantığı çok basit: belirli sayıda başarısız tekrardan sonra başarısızlık alışkanlık oluyor! Bu durum çaresizliğe yol açıyor.

İşte FB- GS derbilerinin geldiği nokta budur. GS tarihinin en iyi kadrolarından biri ile ve üst düzey form ile çıktığı bir FB derbisini daha kaybetti. Muhteşem seyirci, baskılı atmosfer ve FB' li futbolcularınn büyük kazanma hırsı ve mücadele gücü; GS' ın öğrenilmiş çaresizliği ile birleşti ve FB maçı bol pozisyon ve iyi futbol ile kazanmayı bildi. Galatasaray bu öğrenilmiş çaresizlik psikolojisinden çıkmayı başarmak zorunda. Aksi halde, FB derbilerinde taraftarını üzmeye devam edecek.

Maçın analizine bakarsak, FB' de geçtiğimiz hafta Gaziantep' de yenilginin mimarı olarak belirlediğimiz Daum, bu maçta da galibiyetin mimarı oldu. Kazım' ı forvette oynatması, sağda Mehmet Topuz' a yer vermesi ve futbolcularına verdiği motivasyon ile maçın adamı olmayı hak etti. Maçın diğer göze batan adamları Kazım, Emre ve Alex idi. Takımın kalanı da defansif olarak mükemmele yakın oynadı. Özellikle de Mehmet Topuz ve Vederson GS' ın kanat akınlarını resmen bloke ettiler. Kazım forvette, Semih ve Guiza' dan daha iyi. Bu açıkça gözüküyor. Son vuruşları sorunlu olsa da, ayağında iyi top tutuyor. Servet ve Zan' ı çok zorladı. Tek başına GS defansını inanılmaz rahatsız etti. Emre ise FB' nin orta sahadaki dinamosu idi. Kazandığı toplar, presi, pasları ile FB taraftarını mest etti. Alex için söylenecek tek bir şey var; kaptan dümeni eline alıyor ve FB' yi fırtınalı havalarda limana sağ salim ulaştırıyor.

FB ölçülü, kendini bilen ve sinirlerine hakim olan taraftı. Kazım, Guiza ve Lugaono' nun direkten dönen topları olmasa, maçın skoru 4-1 veya 5-1 ' de olabilirdi. GS' a gelince, Rijkaard hatalı bir takım tertibi ile sahaya çıktı. Elano yerine Mehmet Topal ile başlasa, FB' nin ilk 20 dakikadaki baskısını rahat aşabilirdi. Üstelik Elano' nun oynaması Arda' yı sola hapsetti ve Arda, Topuz ve Gökhan Gönül gibi iki güçlü oyuncu karşısında silindi gitti. Baros' un maçın başındaki sakatlığı ise GS adına büyük şanssızlıktı.

Sahaya atılan maddeler bir kısım FB taraftarına hiç yakışmadı. Bu maç ne ligin finali ne de 15 puanlık bir maç. Tansiyonun bu denli yükseltilmesi ve bir kısım taraftarın kendini kaybetmesi hoş olmadı. Umarım saha kapatma veya seyircisiz oynama cezası verilmez. Ancak bu olayların cezasız atlatılması mümkün değil. FB taraftarı birkaç kendini bilmez nedeni ile takımını bir maçta destekleme şansını kaybetmiş oldu.

FB buna benzer bir oyunu Gençlerbirliği maçında da sergilemişti. Futbolcular tüm maçları ciddiye alır, Daum' da dehasını konuşturmaya devam ederse fark açılır. Ancak lig uzun bir maraton ve bu sadece bir üç puan. Haftaya kaybedilecek puan veya puanlar, bu maçta alınan üç puanı değersiz kılabilir. Her maça aynı ciddiyetle çıkılması gerekiyor.

Herkese iyi haftalar dilerim.

18 Ekim 2009 Pazar

Daum' un İnadı

Sezon başından bu yana en kötü FB' yi izledik. Maçın değerlendirmesine bakarsak, sahada 70 dakika boyunca birbirlerine üstünlük sağlayamayan iki ekip vardı.Her iki takım da orta sahayı kalabalık tutma ve gol atmaktan çok gol yememeyi ön planda tutarak oynadılar. Bu dakikaya kadar FB' nin bulduğu gol dışında pozisyonu yoktu. Gaziantepspor ise bu dakikaya kadar sadece iki pozisyona girebildi. Ancak 70. dakikadan sonra FB maçı tamamen kendi sahasında kabul etti. Takım halinde pres yapmayı bıraktı. Emre ve Cristian ikilisi diri ve çabuk Gaziantep orta sahası karşısında düşüş göstermeye başladılar. Özellikle 70. dakikadan sonra topa daha çok sahip olan, hücuma iyi yön veren Gaziantepspor pozisyon ve goller buldu.

Peki FB adına kötü oyunun sebebi neydi? Bizce bu kötü sonucun en büyük sebebi Daum' dur. Değişmiş, kendisini yenilemiş, bambaşka bir hoca olmuş dediğimiz anda, yine eski Daum' dan sinyaller verdi. Eski Daum gibi, 79-80 dk. oyuncu değiiştirmeyerek, FB' nin takım olarak çökmesine neden oldu. Adeta oyuncu değiştirmemeye inat etti. Bir Hoca nasıl olur da takımının bu kadar yorgun, bitkin ve çaresiz oynamasına 80 dakika göz yumar bunu anlamak mümkün değil. Oyuncu değişikliklerinde geç kaldı. Sahada adeta dökülen, Mehmet Topuz, Vederson ve Kazım' a neredeyse 80 dakikaya yakın tahammül etmeyi başardı. Özer gibi büyük bir yetenek, hatta Alex' in yokluğunda banko oynaması gereken bir hücum silahını son 5 dakika oyuna sokarak, adeta taraftarlara saç baş yoldurttu.

Kaybedilen üç puan, sorun değil. Lige çok iyi başlamış olan FB' nin kredisi var. Ancak FB' nin ESKİ DAUM' u görmeye toleransı yok. Daum hafta içinde Özer ile ilgili açıklamalar yaptığında, bu oyuncuya en az 30 dakika forma verceeğini düşünmüştük. Yanılmışız. Maçın sonunda ortaya çıkan tablo şu:

1. En büyük tehlike Daum' un eskisi gibi kötü oynayan oyuncuları küstürmemek pahasına oyunda tutma inadı içinde olması. Aynı inadı GS maçında da sergilerse, FB büyük sorun yaşar.
2. Aynı 11 ile Galatarasay karşılaşmasına çıkarsa, GS maçını kazanma şansı yok.
3. Mehmet Topuz, Alex' in mevkisinde zorlanıyor. Esas yeri sağ kanat veya ön libero. Burada kayıpları oynuyor, verimi düşüyor.
4. Özer Hurmacı bu takımda her şekilde oynar. Daum' un bu oyuncuyu kenarda oturttuğu her maç kendi kredisinin azalması demektir.
5. FB' nin iyi bir forvete ihtiyacı var. Devre arası bu transfer mutlaka yapılmalı. Ne Semih, ne de Guiza bu takımın ilk 11 oyuncusu değil.
6. FB' de Bekir' e yazık oluyor. Kimyasının uyuşmadığı bir takımda, zorla tutulması ve oynatılması hem ona hem FB' ye yazık.
7. Kazım' ı bu formsuzluğuna rağmen ısrarla sağ kanatta oynatan Daum ve Terim' i anlamak mümkün değil. Kazım hem milli maçta, hemde bugün sahanın en kötülerinden bir tanesiydi. Haftalardır düşüşte. Bir süre kenarda dinlenmesi, onun yerine Mehmet Topuz' un esas mevkisinde forma giymesi iyi olacak. Aksi halde onun boşluğunu doldurmaya çalışırken hırpalanan Gökhan Gönül' ü de kaybedeceğiz.

FB' nin bu maçta aldığı bu mağlubiyeti GS derbisi öncesi bir uyarı olarak görüyor ve her şerde bir hayır vardır diyerek, haftaya oynanacak olan derbide bu kaybın telafi edilebileceğini düşünüyorum.Ancak, Daum eski Daum gibi saçmalar, inat ederse, buna benzer çok kayıp olacaktır.

4 Ekim 2009 Pazar

Fenerbahçe Gençlerbirliği maç analizi

8 maçta 8 galibiyetle gelen rekor mu? Son yıllarda oynanan en hırslı ve mücadeleli futbol mu? En yakın takipçi GS' a atılan 5 puan fark mı? Yoksa, yıllardır özlemi çekilen rakibi ısıran, adeta ezen bir takım izlemek mi? Hangisi FB taraftarını en çok mutlu etti bilmiyorum, ama ben uzun yıllardır ilk defa bu kadar keyifli bir FB izledim. Üstelik hakem Kuddusi Müftüoğlu' nun saç baş yoldurtan maç idaresine rağmen.

FB bugün takım olarak mükemmeldi. Maçın başından, 90 + 3. dakikaya kadar pres ve baskı yaptılar. Sahanın her yerinde rakibe iki, üç kişi bastılar. Gençlerbirliği genç, diri ve mücadeleci bir takım olmasına rağmen, böylesi bir FB karşısında şaşkına döndüler. Topu rakip sahaya geçirmede zorlandılar. Oyun kuramadılar. Hatta uzun top dahi yapamadılar. GS' ın puan kaybı FB' li futbolcuları ateşlemiş olmalı. FB böyle futbol oynamaya devam ederse, ligde de Avrupa' da da büyük başarı kazanacak. İşte özlenen, beklenen FB buydu.


FB' de kaleci Volkan, Emre, Cristian ve Alex' i ayrıca tebrik etmek istiyorum. Mükemmel futbol oynadılar. Volkan yaptığı kritik 6 kurtarış ile maçın oyuncusu oldu. Emre ve Cristian' ın orta sahadaki mücadeleleri, top kazanmaları, yüksek pas yüzdeleri (%90) ile oynadılar, FB' nin daha 1. dakikadan itibaren oyunu kontrol etmesini sağladı.
FB ilk yarında Santos ve M. Topuz ile kanatları hemen hiç kullanamadı. İlk yarıda fazla pozisyon üretilemedi. Ancak FB' nin direnci ve rakibi adeta döven tatlı sert futbolu onlarca pozisyona değişilmez. Bu futboldan alınan keyif en az 5 gole bedeldi. İkinci yarıda, sahada hemen hiç varlık gösteremeyen Santos' un çıkışı ve Carlos' un girişi ile soldan; defansif açıdan faydalı olan ancak ofansta pek varlık gösteremeyen M. Topuz yerinde de Özer' in girmesi ile sağdan 4-5 net gol pozisyonu yakalandı. Tabi bunda rakibin direncinin düşmüş olması da önemli bir faktördü.


FB' nin Alex' in ayağından bulduğu iki gol de tamamen Alex'in bireysel becerisi ve ustalığı sayesinde geldi. Üçüncü golde Lugano kafaya iyi çıktı. Ondan önceki 2-3 kafa topunu çok kötü kullanmıştı oysa. Maçta atılan üç gol sevindirici, ancak büyütülmemesi gerekiyor. Volkan' ın çıkardığı o kritik toplar olmasa, bu mükemmel oyuna rağmen GB hanesinde de 2-3 gol yazılabilirdi. FB' savunmasının defansif adam paylaşım ve kademe sorunları devam ediyor. Ayrıca üzülerek görüyoruz ki FB resmen forvetsiz oynuyor. Guiza ve Semih yine dünyaları kaçırdılar. Guiza ile ilgili yorum yapmayı artık gerekli görmüyorum, ama Semih resmen futboldan soğumuş. Ne pas atabiliyor, ne kafaya çıkabiliyor ne de gol atabiliyor. Kenarda haksız yere beklediğinden, futbolu unutmaya başlamış. Ya da Guiza' ya benzemeye... Ne Guiza, ne de Semih bu takımın ilk 11 oyuncusu olamaz. Devre arası buraya güçlü bir santrafor almak şart. Şu GB' nin forveti Kahe FB' de olsa, fark yaratır. Santos' un ve Guiza' nın 2-3 hafta dinlendirilmesi şart. Ancak Daum bunu yapmayacaktır.


Hakemin İlhan' ı ikinci sarı karttan atmaması hatalı bir karardı. Bunun dışında takdir haklarını devamlı konuk ekip lehine kullandı. Fb' nin gördüğü kart sayısı ile aynı sertlikte oynayan GB' nin kart sayısı karşılaştırıldığında bu durum net bir şekilde gözükecektir. Kuddusi Müftüoğlu kontrolü, hakimiyeti daha ilk yarıda kaybetmişti.


FB, GS maçına dek kayıpsız gelirse, bu moralle GS' ı sahasında yener. Milli maç arası FB için olumlu. Daum, takımı dinlendirme ve taktik açıdan geliştirme imkanı yakalayacaktır. Santos' u kazanmak için iyi fırsat. Özer' de bu aradan faydalanıp formunu bulabilir. Gerçekten de kazanılması gereken bir oyuncu. Hem mücadeleci, hem teknik, hem de pek çok pozisyonda oynayabiliyor. Sanıyorum FB' nin bu sezonki en iyi transferi Özer olacak.


Lugano- Bilica ikilisi gün geçtikçe birbirlerine alışıyorlar. Birkaç hafta daha beraber oynarlarsa, kademe ve adam paylaşım sorunları çözülebilir. Tabi Önder de Daum' dan forma bekliyor. Daum' un bu üçlü arasında karar vermesi zor olacak. Ancak Bilica' nın her maç banko oynması gerekiyor. Topu oyuna sokma becerisi Lugano ve Önder' den çok daha iyi. Üstelik hava topu zamanlaması da onlara kıyasla daha başarılı. Gittikçe de form tutuyor.
FB bugün haklı bir galibiyet aldı. 3 gol attı, 6 da atabilirdi. Direkten dönen 2 topu da unutmamak gerek. Ancak bu oyunu sürdürmek, devamlılık sağlamak çok önemli. Daum' un takımı her geçen hafta üzerine koyuyor. Eskiden sadece kazanan bir takımdı. Şimdi üst düzey mücadele ile kazanmayı öğrendi. Bir sonraki adım devamlı iyi futbol oynayarak kazanmak olacaktır.