26 Şubat 2010 Cuma

Fenerbahçe Lille maç analizi


Lille turu adeta cebimizden söküp aldı. Sadece 5 dakika daha dayanabilsek, Liverpool maçlarının heyecanına hazırlanmaya başlayacaktık. Kötü gidişe dur demiş olacaktık. Şanssızlığı arkamızda bırakacaktık. Olmadı. Daha önce de yazmıştım, bizden daha kötü bir takıma elenmiş olduk. Yazık oldu. Turun kaybedilmesinde en büyük neden maalesef belimizi büken sakatlıklar oldu!

Her iki takım da son derece kontrollü, ancak tempolu başladı maça. FB' nin takım olarak sahadaki gayreti umutlandırmıştı bizleri. İlk yarının önemli bir kısmında oyunu rakip sahaya yıkmayı başaran bir FB izledik. Sahadaki takım sanki 7 eksikli, moralsiz bir takım değildi. Deniz sol bekte sırıtmıyor, Bekir Lugano' yu aratmıyor, Önder defansif yönden hatasız oynuyordu. Selçuk un orta sahada kritik toplar kazandığını gördük.

Emre' nin direkleri sarsan şutu sonrası Guiza' nın ofsayt golü yürekleri ağızlara getirirken, birkaç dakika sonra yine Emre' nin uzaktan harika vuruşu gol oluyor, taraftarın coşkusu artıyordu. İlk yarının son dakikasına doğru Alex' in kaçırdığı %100 ' lük gol, maçın ve turun kaderini belirlemiş oldu. Alex bu golü yapmış olsa, devre arasını 2-0 önde kapatsak, belki de 2. yarıdaki dirençli ve müthiş agresif Lille ' yi görmeyecektik sahada.

Lille enteresan bir takım. 10 tane çok koşan, inanılmaz hızlı, takım oyununu bilen ancak futbol zekası pek de yüksek olmayan oyuncuları var. 1 tane de dünya çapında yıldızları. Evet, Hazard (İngilizce' de zaten tehlike demek), dünya çapında bir yıldız adayı. Butün maç 5-6 kişi ile bu oyuncuyu etkisiz kılmaya çalıştık ve başaramadık. Bir oyuncu maçın kaderine ağırlığını ancak bu kadar koyabilirdi. Maçın son 20 dakikasında Hazard' ın mükemmel futboluna, Frau' da katılınca FB' nin kanatları çöktü. Tüm tehlikeli Lille akınları kanatlardan gelmeye başladı.

FB' de ise Daum' un Guiza' ya yine uzun süre dayanması hatalı bir karardı. Semih ile başlamış olsa, topu ileride tutmak mümkün olacaktı. FB topu rakip sahada hiç tutamadı ve %60- %40 'lık bir topa sahip olma oranı ile oynayan Lille, ikinci yarıyı tamamen sürklase etti. FB 7 eksikten özellikle Mehmet Topuz, Özer ve Lugano' yu ciddi olarak aradı. Gökhan alışık olmadığı bu mevkide gerçekten çok sırıtıyor. İnanılmaz top kayıpları ve pozisyon hataları ile oynadı. Elbette bu sakatlıklar FB adına büyük şanssızlık oldu. Tam kadro çıkılsa belki de rahatlıkla geçilebilecek bir tur kaybedildi.

Lille hızlı, ileri oynayan, hücumu seven bir takım. İyi de br takım. UEFA' da rakipleri Liverpool ve şansları bence %20. Liverpool gibi sert ve uzun topları seven bir ekibe karşı FB' ye oynadıkları gibi önde basmaları intihar olur. Zaten, FB 'yi elemiş olmaları da büyük şans. Ancak şunu da söylemek gerek turu biz geçsek de bir üst tur hayal olacaktı. Futbolun gerçekleri ortada, bu FB Liverpool' u zaten eleyemezdi.

Gelelim FB' ye. Elde kaldı 2. Artık önümüzde kupa ve lig var. FB' de bu maçta en çok hoşuma giden şey kenetlenme oldu. Ligde GS maçına kadar kayıpsız gelinmesi ve sakatların düzelmesi halinde, FB yeniden yukarı yönlü bir ivme kazanacaktır. Başları dik tutmaya çalışmaktan başka elden birşey gelmiyor.

Herkese geçmiş olsun.

Hiç yorum yok: