23 Şubat 2010 Salı

Timsah Gözyaşları

Maça iyi başlamıştı oysa Fenerbahçe. Sahada rakibine boş alan bırakmıyor, hırslı bir şekilde pres yapıyor, oyunu kontrol ediyordu. Tıpkı kupadaki ilk Bursaspor maçının ilk yarısı gibi.. Rakip Bursaspor da esasen kötü oynamıyordu.Oyunda dengeyi kurmak adına en az rakibi kadar savaşıyor, çabalıyordu. Tam FB bu maçı söküp kopardı derken, sahneye yine "poşet forvet" Guiza çıktı. FB' nin rakibi karşısında bulduğu en net pozisyonları acıklı bir yüz ifadesi ile harcayan Guiza, hem taraftarın hem de takım arkadaşlarının sabrını fena halde zorladı. Oysa biraz daha becerikli olsa FB' nin ilk yarıyı 3-0 önde tamamlaması içten bile değildi. Bu tür basit golleri atıp rakibin direncini düşüremezseniz, maçı da kazanamazsınız.

Dikkat ettim Guiza saç baş yoldurdukça şeref tribününde Başkan Aziz Yıldırım' ın yüzü kızarıyordu. Keşke sayın başkanın yüzü Guiza' ya sinirinden değil de, pişmanlıktan kızarsaydı. Guiza' daki gereksiz israrı ve Daum' a onu oynatması yönünde yaptığı sessiz baskı FB' ye bir üç puana daha mal oldu.

FB' nin maalesef ciddi bir kadro sıkıntısı var. Sene başından beri israrla bunu yazıyor, ancak bazı okurlardan kadro yeterli tepkisi alıyorduk. Bu mu yeterli kadro? Üç cephede birden mücadele verecek bir takımın yönetimi nasıl olurda ceza ve sakatlık durumlarını düşünmez? Bu mu futboldan anlamak, bu mu yöneticilik? Daum transfer diye bas bas bağırırken, yönetim Daum' a kulaklarını tıkarken, Sayın Aykut Kocaman ne yapıyor? Sahi Aykut Kocaman FB' de ne yapıyor? Bilen var mı acaba? Önceki yazılarda üstüne basa basa yazdık; FB' nin biri yerli, biri yabancı iki iyi stopere ihtiyacı var. Lugano- Bilica ikilisi ve ondan daha beteri Deniz- bilica ikilisi tam saatli bomba. Bu ikililerin form durumu ile FB' nin sezon sonunu iyi kapatması mümkün değil. Lugano kötü üçlünün iyisi olarak mutlaka takıma dönmeli. Deniz' in stoperde oynatılması intihar gibi birşey.

Aslında bugün Guiza ve göbekteki stoper ikilisi hariç FB' de kötü oynayan yoktu. FB' nin hakkı bu mağlubiyet değildi. Ancak Bursaspor maçı hak etmedi dersek o da doğru olmaz. Bursalı futbolcular 90 dakikayı mücadele ve kazanma azmi ile tamamlayınca, geriye yapacak birşey kalmadı. Ertuğrul Hoca, Bursaspor 'a gerçekten kazanma azmi ve cesaret aşılamış. Özellikle de 2. yarıda FB' de ürkmeden müthiş bir oyun ortaya koydular.

FB' nin defans sorunlarına çözüm bulacak kişi Daum. Bu dörtlü, Gökhan Gönül dahil çok uyumsuz. Bu gidişle her maçı bir veya iki gol yiyerek tamamlayacaklar. Defans hataları nedeni ile FB orta sahası ve kanatlarında mücadele veren oyuncuların emeklerine yazık oluyor. Bu emekler boşa gidiyor. Aslında defans sorununun çözümü konusunda Daum' un da yapacağı birşey yok. Malzeme bu. Kadro yeterli diyerek tüm suçu Daum' da arayanlar, bunu da göz ardı etmesinler.

Bu mağlubiyetin telafasi elbette var. Ancak bu defans kurgusu ve oyuncuların formsuzluğu ile telafi de zor gözüküyor. Bu şartlar altında her maç rakibinden yediği golden bir fazla gol atması gereken bir takım var. Taraftar trübünde mutlu değil. Artık rahat maç izleyemiyorlar. Ancak bir söz de taraftara; her koşula Başkan Yıldırım' a destek veren taraftar artık yapılan yanlışları alkışlamayı bırakmalıdır. Başkan' ı seviyorlar kabul, ancak bu sevgi yüzünden yapılan hataları görmezden gelmek kabul edilemez. Örneğin devre arasını transfersiz geçen yönetimi protesto etmek gerekiyordu. Bunu yapmadılar. Islıklamaları gereken acaba Guiza mı, yoksa onu FB' ye kazandıran ve israr edenler mi? Bunu da düşünmeliler. Sezon sonunda umarım dizlerini dövmezler.

Son söz Guiza' ya. Bu kadar para alacaksın, bu kadar rezil oynayacaksın, sonra gözyaşı dökeceksin. Bırak bu timsah gözyaşlarını. Senin gözlerin sulanırken, FB taraftarının içi kanıyor. Umarım bu ilk 11' deki son maçın olur.

Hiç yorum yok: