25 Temmuz 2009 Cumartesi

Fenerbahçenin Ligdeki Rakipleri- Genel Bir Değerlendirme

Blogu açmamın üzerinden neredeyse 1 ay geçti. Dostlarımız ve sevenlerimizin ilgisi gün geçtikçe artıyor. Elbette öncelikle Fenerbahçe ile ilgili bağımsız, tarafsız ve isabetli değerlendirmeler yapmak amacını güdüyorum. Bu nedenle elimden geldiğince, dilim döndüğünce, klavyem bastığınca ara vermeden yazmaya çalışıyorum.


Blogu açarken Fenerbahçeli dostlarımın ilgisi olabileceğini tahmin ediyordum. Hedef kitlem Fenerbahçelilerdi. Ancak gün geçtikçe blogu sevgili Galatasaraylı, Beşiktaşlı ve Trabzonsporlu dostlarımın da takip ettiklerini tecrübe ettim. arayıp soranlar, tebrik edenler, hatta yorum yazanlar dahi oldu. Yazılardaki tarafsızlığı ve çok yönlü bakış açısını beğendiklerini ifade ettiler. Sahada rakip, dışarıda ebedi dost olan bu camiaların taraftarı olan sevgili dostlarımın bana kendi takımları ile ilgili yazı yazmam için önerileri oldu. Bir Fenerbahçeli gözüyle ve ancak tarafsızca kendi takımlarını değerlendirmemi istediler. Transferler, sezon hazırlıkları ve ligdeki olası performansları analiz etmem konusunda ricacı oldular.


Elbette ki bir Fenerbahçeli olarak rakip takımların analizini yapmak konusunda kendimi çok iddialı bulmuyorum. Ancak spora, özellikle de futbola aşık bir insan olarak değerli rakiplerimizi takip etmiyorum dersem yalan olur. Fenerbahçe için harcadığım mesai düzeyinde olmasa da, rakiplerimizi de elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Zaten biliyoruz ki rekabet olmadan Fenerbahçe, Fenerbahçe olamazdı.
Mesleki alanım işletme-ekonomi olduğundan ve sosyal bilimler alanında akademik çalışmalar yaptığımdan şunu çok iyi biliyorum. Bir konu ile ilgili analiz yaparken veya ortaya bir teori koyarken varsayımlarınızı iyi belirlemeniz gerekir. Fenerbahçeyi değerlendirirken, GS, BJK ve TS takımlarını da yapacağınız analizin içine değişkenler olarak katmanız gerekiyor. "FB bu sene şampiyon olur mu?" sorusuna cevap ararken, yani bir sonuca ulaşmaya çalışırken diğer rakipleri de analiz içine dahil etmezseniz kendiniz çalıp kendiniz oynamış olursunuz. Yani sağlıklı bir sonuç elde edemezsiniz. Maalesef Türkiye'de bazı kesimlerin, hatta kulüp başkanlarımızın bile hiç düşünmeden, taraftarı motive etmek için söyledikleri bir söz var. "Bu takım yürüye yürüye şampiyon olur, olmalıdır, olmalıydı..." Bu lafın, temelde diğer takımları analize katmayan, gerçekçi olmayan ve hatalı bir düşünce yapısını temsil ettiğini düşündüğümden aynı hataya kendim düşmeyeyim dedim. Yazılarımda asla FB'nin şampiyon olacağı sonucuna varmadım. Ayrıca üç yıl üst üste şampiyonluk hedefini de oldukça iddialı buluyorum.


"FB gelecek sezon ligde ve UEFA Avrupa Liginde neler yapar sorusunu cevaplamadan evvel, değerlendirmemi sağlıklı temellere oturtabilme adına, güzide rakiplerimizi de ele almak zorunda hissettim kendimi. Tabi sevgili dostlarımın ricalarını da geri çevirmek istemedim. Elimden geldiğince tarafsız olmaya çalışacağım. Ancak tekrar hatırlatmak isterim, amacım asla bu camiları blog yazarlarına saygısızlık yapmak, onların gönül verdikleri bir alana el atmak değil.


Rakiplerimizi değerlendireceğimiz yazı dizimize baş harf sıralamasında ilk sırada olan "Beşiktaş" takımı ile başlayacağım. Galatasaray ve Trabzonpor ile devam edeceğim. Kendi takımlarını bir Fenerbahçelinin gözünden görmek isteyenler için keyifli olmasını umuyorum.

1 yorum:

Begüm Akış dedi ki...

Bir Galatasaraylı olarak, FB forumunu bastığım doğrudur :)Beşiktaş ve Trabzonu bilemem ama ultra aslan gözüyle FB cidden ilginç oldu... Editör olarak Galatasaraydan başlamanızda yarar görüyorum :)Yorumlarınız, 5-1 Boluspor hazırlık maçlarına benzemesin ama... ne de olsa karşınızdaki takım ebedi rakip :)