21 Ağustos 2009 Cuma

FC Sion- Fenerbahçe Maç Analizi

Çarşamba günkü maç öncesi değerlendirmemde FC Sion’ un Fenerbahçe için kayda değer bir rakip olmadığını belirtmiş, Fenerbahçe’ nin maçı biraz ciddiye alması halinde bir veya iki farkla galip geleceğini tahmin etmiştim. Fenerbahçe Sion takımını alması gerektiği kadar ciddiye alarak maçı koparmayı bildi. Maçtan önceki yazımda Semih, Kazım ve Emre’ yi maçın kritik adamları olarak belirlemiştim. Sanıyorum ki bu tahminimde de yanılmadım. Ne Sion, ne Fenerbahçe, ne de oynanan futbolun düzeyi Fenerbahçe taraftarını şaşırtmadı. Rahat geçmesi beklenen bir maçtı. Fenerbahçe bilinçli, sakin ve işini ciddiye alan bir futbol anlayışı ile haklı bir galibiyet aldı. Son paslarda ve vuruşlarda biraz becerikli olsalar, maç daha farklı da bitebilirdi.

Maçı stadyumda değil, televizyondan izlediğimden sahanın geneli hakkında net gözlemler yapmak mümkün olmadı. Yine de FB’ nin takım düzeni ve futbolcuların bir kısmını elimden geldiğince ve dikkatle takip etmeye çalıştım. Fenerbahçe’ ye baktığımızda orta sahada yine Emre’ nin enerjik futbolu gözüme çarptı. Cristian’ da defansif olarak görevini yerine getirdi. Her geçen gün FB’ye ve tempolu futbola daha fazla alışıyor. Daum’ un maça Semih ile başlamasını beklerken, sahada Deivid’ i gören pek çok FB taraftarı gibi bende hayal kırıklığı yaşadım. Genellikle futbolcuları eleştirmekten çekinmem. Hatta zaman zaman kendi taraftarımızdan da tepki alıyorum. Ancak Deivid’ i çok kötü futboluna rağmen eleştirmeyeceğim. Çünkü Deivid’ in kapasitesi bu. Deivid’ in günahı yok. Futbol yetenekleri bu kadarına izin veriyor. Elinden geleni yapıyor ama yetmiyor. Sion’ da forma giyen, teknik becerileri sınırlı, hırslı ama beceriksiz Afrika kökenli futbolculardan ne farkı vardı? Hatta onlardan fazla top kaybı yaptı. Deivid düzeyindeki bir oyuncuyu hücum organizasyonlarının merkezi yaparsanız, ortaya böyle bir tablo çıkar. Oyundan çıkana dek Fenerbahçe’ nin neredeyse gol dışında organize atağı yoktu. Aman yanlış anlaşılmasın, Deivid’ i suçlamıyorum. Suçlu onunla geçen sezon ortası anlaşma yenileyen saygıdeğer FB yönetimi ve onu israrla oynatmaya çalışan Daum’ dur. Deivid’e yaklaşık 65 dakika dayanan Daum’ u ise anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Deivid’ in bu takımda forma giymesinin üç nedeni olabilir:

1- Alternatif futbolcular Mehmet Topuz ve Özer’ in sakatlığı.
2- Alex’ in hoca üzerinde Deivid' in oynaması üzerine etkisi.
3- Başkan Yıldırım’ ın sözleşme yenilediği ve beğendiği bu oyuncunun oynaması için hocaya telkini.
Ben 2 ve 3 numaralı alternatifleri düşünmek dahi istemiyorum. Bence Topuz ve Özer formayı Deivid kardeşimizden söke söke alacaktır.
Maça dönersek, FB’ nin pas trafiği, Kazım’ ın kendisinden dahi yavaş oyunculardan kurulu bu rakip karşısında oyuna pozitif katkı yapabilmiş olması, Semih’ in futbol vizyonu ve oyuna hareket getirmesinin maçın kazanılmasında etkili olduğunu söyleyebiliriz. FB Semih yerine Deivid’ i oynattığı her maç en az 65 dakika hücumda bir kişi eksik oynuyor olacaktır. Semih’ in saha görüşü, arkadaşları ile uyumu mükemmel. Futbolun dilini Santos, Guiza, Uğur ve Emre ile iyi konuşuyor. FB’ yi ileride tutuyor. Rakip sahada baskı yapıyor. Çok önemli bir oyuncu. Oynatılmaz ise, FB kaybeder.
Defansta gözüm Lugano’ nun üzerindeydi. Rakip zayıf olduğundan ve hemen hiçbir hücum stratejileri bulunmadığından Lugano’ nun performansı hakkında da yorum yapamıyorum. Ceza alanı içinde birkaç hava topu kaybetmesi, bir iki zamanlama hatası yapmasını normal karşıladım. Zira antrenman eksiği var. Genelde sırıtmadı ve Önder ile uyumlu gözüktü. Dediğim gibi rakip hücumda o kadar etkisizdi ki, FB tek stoperle de oynasa Sion’ un pozisyon yaratacağı yoktu.Forvette Guiza gayretli ancak son vuruşlarda şansızdı. İnanılması güç bir iki pozisyonu harcadı. Guiza böyle bir adam. Taraftarın bu tür kaçan gollere alışması lazım. Ertesi hafta çıkıp iki tane zor pozisyonu gole çevirebilir. Dengesiz bir golcü. Fazlaca duygusal. Saha içinde pas trafiğinde göz ardı edildiğinde oyundan düşebiliyor. Uğur ve Semih oyuna girdiğinde istediği topları daha rahat almaya başladı. Uğur’ un kendisine yolladığı kötü ortayı alkışlaması da bu yüzdendi. Kendisine kenardan bu tür toplar atılmasını istiyor. Daha önce defalarca yazdık, ne yazık ki FB’ de bu tür ortaları Uğur Boral ve Özer hariç izleme şansımız olmayacaktır. Ne Carlos, ne Gökhan ne Kazım ne de Santos çizgiye inerek altı pastan isaetli orta yapabilecek oyuncular değil. Carlos yaşı nedeni ile fiziksel düşüş içinde, Gökhan müthiş gayretli ancak isabetsiz, Kazım çizgiyi düşünse de ağır, Santos ise çizgiye inmeyi değil içe kat etmeyi, ara paslarla gole gitmeyi seviyor. Bu tabloda Uğur’ un ne denli önemli bir oyuncu olduğu gerçeğine parmak basmak istiyorum. Evet savruk ve dengesiz, evet top kaybı yapıyor ama forveti çizgiden ortalarla besleme konusunda takım içinde ondan iyisi yok. Çünkü kafası o şekilde programlanmış bir oyuncu.
Sion Honved’ den 1 gömlek üstün. Ancak Turkcell Super Lig’ de küme düşmemeye oynayabilecek bir ekip. Muhtemelen de düşer. FB’ nin Kadıköy’ de bu Sion’ u yine iki veya üç farkla yeneceğini düşünüyorum. FB’ li oyuncular rakibi gördüler. Artık nasıl bir takım ile karşı karşıya olduklarını biliyorlar. Bu bir miktar ciddiyetsizlik yaratabilir. Ancak kendi saha ve seyircisi önünde, üstelik de ilk maçın skor avantajı ile FB ikinci maçı da gol yemeden alır ve bence turu şimdiden geçti.
Son olarak dikkat edilir ise FB' nin futbolunu olumlu veya olumsuz yönde eleştirmiyorum. Bunun önemli bir nedeni var. Sahada gerçek FB' yi görmemize birkaç hafta daha var. İlk 6-7 haftayı kayıpsız geçmek önemli. 6-7 hafta sonra gerçek FB' yi izleme şansımız olacak. Lige verilecek uzun aralar Fenerbahçe için çok büyük avantaj. Takım olma yolunda bu boşlukları iyi değerlendirmek gerekiyor. Topuz ve Özer' in ek kısa zamanda takıma monte edilmesi şart. FB' nin Sercan konusunda da elinden geleni yaparak bu oyuncuyu kadrosuna katması gerekiyor. Alex, Semih, Santos, Emre gibi iyi pasörler ile Sercan FB' nin Cemil Turan, Selçuk Yula, Rıdvan Dilmen ve Aykut Kocaman' dan sonraki yeni yerli efsanesi olabilir. Bu oyuncuların atacağı pasları alabilecek ve gole çevirebilecek en iyi alternatif Sercan' dır. Sercan' ın alınması önündeki tek engel ondan çok daha pahalı olup, onun yarısı kadar futbol becerisine sahip Guiza' yı Sayın Başkan' ın korumak istemesi olacaktır. Zira 9.5 milyon Euro'ya Mevlüt Erdinç veya 7 milyon Euro' ya Sercan dururken Guiza' ya 17 milyon Euro' yu veren diye yine Sayın Başkan' dır. Taraftar özellikle de Kadıköy' de genç Sercan' ı ve onun performansını gördükten sonra sıra Guiza transferini sorgulamaya gelecektir. Bunun da göze alınabileceğini sanmıyorum.
Herkese iyi hafta sonları diliyorum.

Hiç yorum yok: